Davut Bağlan

  Kimse özgürlüğün mavisini elimizden alamaz, hiçbir güç hiçbir kudret hiçbir otorite insandan daha üstün değildir yeterki insan Kendi gücünün farkına varabilsin. Merhaba arkadaşlar size yine güzel bir kitap önerim var.Bu blogtaki kitabımız Gazeteci Cem seymenin kaleminden Özgürlüğün rengi MAVİDİR kitabı. Bu kitap benim hayatıma pozitif yönde çok etkisi oldu günümüz olaylarını ve geçmişte yaşanmış bazı olayları çok güzel anlatmış cem Seymen kitap daha çok otobiyografi ve kişisel gelişim tarzı diyebilirim ben bu kitaba daha çok uyarıcı kitap diyorum bunun gibi daha birçok uyarıcı kitap var onları da daha sonra sizinle paylaşacağım. Özgürlüğün rengi MAVİDİR kitabını çoğunuzun seveceğinden eminim kitabın yazarı Cem seymen günümüz olaylarını çok güzel bir şekilde kaleme almış.Gerek Türkiye'nin tarımdaki sorunları olsun gerek covid olsun tamamen günümüz gençlerine hitap eden bir kitap. Bu kitabı bitirdiğinizde kendinizi bu kitabı okumadan önceki halinizle kıy

  Zaten hayat sana yaşamın boyunca ne yapıp ne yapmamam gerektiğini öğretecek.Ama biz insanlar ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için ne yapmamız gerektiği farkındalığına hemen ulaşmak istiyoruz.Bazı İnsanlar bu farkındalığa daha erken ulaşıyor ve bu farkındalığa sahip olamayan insanlar tarafından eleştiriliyorlar. Hayatımda öğrendiğim bilgileri sadece kendime saklamak istemiyorum,bir şeyler öğrendiğim zaman bunları insanlarada aktarmak istiyorum.İnsanlarla birşeyler paylaştığım Zaman Mutlu oluyorum.insanların daha önce duymadıkları konular hakkında onlarda da bir farkındalık yaratmak istiyorum. Çoğu insan bazı konuların farkında değil,bazı konular hakkında bilgi sahibi olması gerektiğinin farkında olamayabiliyor. Hayatımda bazı insanların eleştirilerine maruz kalabiliyorum.Çünkü bazı insanlar kendilerini gelişime,değişime o kadar kapatmışlar ki o kadar nefret ediyorlar ki gerçekleri söyleyen insanlardan onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışmak yerine onlardan n

 Merhaba arkadaşlar bugünkü bloğun konusu çevre çevremizde bulunan insanlar,bu konu o kadar önemli bir konu ki çevremizdeki insanlar bizim yaşayışımızı çok etkiliyor.Fikirlerimizi düşüncelerimizi yapmak istediklerimizi çok etkiliyor ne Zaman bir şeyler yapmak istersek etrafımızdaki insanlardan bir tepki alıyoruz.Neden peki belkide yanlış bir çevremiz var veya yanlış bir çevrede doğmuş ve büyütülmüşüzdür. Neden hep bir tepki bir kerede olumlu bir şey söyleyin Dewam et kardeşim başaracaksın sana inanıyorum demek çokmu Zor bunun başka açıklamalarıda var ama bu bir sonraki bloğun konusu olsun. ‌Çevremizdeki insanlar neden böyleler biliyormusunuz çünkü onlar zamanında yapamadıkları için insanlar kendi limitleri kadar sizin Hayalerinize, hedeflerinize limit koyar.bizelere neden yapamazsın diyorlar.Çunku kendileri zamanında yapamamışlar. Kendileri yapamadıkları, başaramadıkları için sizinde yapamayacağınızı düşünüyorlar. Kimsenin sizin moralinizi düşürmesine İzin Verme

 Büyüdüğünüzde genelde size dünyanın böyle bir yer olduğu,hayatınızı bu dünyanın içinde yaşamanız gerektiği,ve duvarlara fazla çarpmamanız gerektiği söylenebilir. Ama bu çok kısıtlı bir hayattır.Tek bir basit gerçeği keşfetiğinizde hayat çok daha geniş olabilir.Ve bu etrafınızdaki hayat dediğiniz herşeyin sizden daha zeki Olmayan insanlar tarafından yaratıldığıdır ve onu değiştirebilirsiniz.Başkalarının kullanabileceği kendi ürünlerinizi oluşturabilirsiniz.Mesele hayatın öylece var olduğu ve onu yaşayacağınıza dair yanlışlardan kurtulup aksine onu kucaklamak değiştirmek,geliştirmek onda kendi imzanızı bırakmaktır. Bunu bir kez öğrendiğinizde asla aynı olmazsınız. Bu çılgınlar için, uygunsuzlara,Asilere,Baş belalarına bulunduğu yere ait olmayanlara,her şeyi farklı görenlere Kuralardan hoşlanmaz, mevcut duruma hiç saygı duymazlar, onlardan alıntı yapabilir katılmayabilirsiniz.Göklere çıkarabilir, kötüleyebilirsiniz ama yapamayacağınız tek şey onları görmezden gelm

 Kürk mantolu Madonna romanı Rasimin işini kaybedip yeni bir iş aramasıyla başlar.Bir gün işleri iyi giden eski arkadaşı Hamdiye rastlar ve ondan yardım ister.Rasim hamdinin şirketinde çalışmaya başlar.Rasim Yeni iş yerinde Raif efendi adında sessiz sakin bir adamla çalışmaya başlar.Çok konuşmayan Kendisine verilen işleri yerine getiren Raif efendi boş zamanlarında da çekmecesindeki kitabını okur.Raif efendinin sessiz ve sakin oluşu Rasimin merakını cezbeder.Raif hastalanıp işe gelmediği zamanlarda onun evine gider ona bakar hatta karısından ve çocuklarından daha yakın olur raife. Rasimin raifi evinde gördüğü halı tam olarak şöyleydi:İçine kapanık, yaşlı kendisini sevmeyen karısıyla  yaşadığını,üç kuruşluk maaşına bağlı kalabalık bir evde saygı görmemekte hayatını başkalarının yönlendirmesiyle yaşayan kendi isteklerini dile getirmeyen biri olarak görünür.Raif efendi bir gün gene çok hastadır, yatağa düşmüştür.Rasim her zamanki gibi bu zor zamanlarında onun yanın

    İnsan ne için yaşar, İnsanlar temelde Mutlu Olmak için yaşar.Mutluluk kişiden kişiye göre değişir.benim mutluluk tanımım kendim için mutluluk eşittir mücadele ben bir şeyler için mücadele eğitimde daha mutlu oluyorum.Sonuç hepimizi mutlu eder ama sonuca giderken karşılaştığımız zorluklara verdiğimiz mücadele de sonuç kadar bizi mutlu eder.Kimse sizin verdiğiniz mücadeleye bakmaz insanlar genel olarak sizin sonuçlarınıza bakar bu yüzden sonuçlar Bizim için önemlidir.Bahane bulmak adlı blogumdada bu konuya değinmiştim sen istediğin kadar konuş babam zengin değildi,iyi bir şehirde değildim, kız arkadaşım beni aldattı hoca puanımı kırdı bunlar Kimsenin Umurunda değil sizin sonuçlarınız konuşur.Bu yüzden şundan dolayı olmadı Bundan dolayı olmadı şeylerini bir kenara bırakıp mücadele etmeliyiz.Son 50 yılda dünya çok gelişti insanoğlu bir koşuşmanın bir kaosun içine sürüklendi.Bir hızlı yaşam hayatı kaçırma endişesiyle çok çabuk yaşamaya çalışıyor.Boylece hayata çoğu şeyi kaç

Derin motivasyon Düşündüğünüz herşeye inanmak zorunda değilsiniz.Düşündüğünüzün farkında olmazsanız o Zaman her türlü eski kalıp düşünce hayatınızı yönetmeye Devam eder.Endişe, Değersizlik,Korku ve size hizmet etmeyen yüzlerce olumsuz düşünceler.Neyi ve Nasıl düşündüğünüzü kontrol etmek için çok çalışmak gerekir.Dış güçlerin senin için o seçimleri yapmasına izin verme.Zihninizi nasıl programlayacağınız konusunda vicdanlı bir karar alabilirsiniz,Hemen şimdi Bir karar ver Ne Hissetmek İstediğini,Enerjini ve zamanını nerede harcamak istediğine karar ver.Bu düşüncelerin farkında ol.Sadece dur ve onları sorgulayıp değerlendir.Bu düşünce gerçekten doğru mu?Yoksa Bunları yapan ben miyim? Düşünceden ayrılırsan o kafanda oluşan seni tüketen negatif düşünceler tüm gücünü kaybeder.Düşüncelerinizi pasif bir zihniyet yerine aktif bir zihniyet olarak kullanırsanız, düşünceleri değiştirirsiniz ve düşünceleri kontrol altına alırsınız.Nasıl düşündüğünüzün farkında olduğunuzda olumsuz düşün

  Bu bloğu Yapmadan önce beli başlı bir araştırma yapma gereği duydum.Gerek Google,gerek YouTube,gerek bu konuda fikir beyan etmiş insanlardan beslendim.Kadın ile erkek arasındaki fark iş hayatındaki gelir dağılımında Kendini Daha iyi gösteriyor.Kadınlar düşük ücret alan hakları yeterince sağlanmayan çalışanlar arasında mağlesef bu çok üzücü durum hem Türkiye hem de dünya açısından.Eğerki kadınların çoğunluğu iş dünyasında olması durumunda ne olurdu ekonomi,istihdam çok farklı boyutlarda olurdu. İş hayatındaki kadınların sayısı -%97 si Anaokulu öğretmeni -%6.5 i savcı %5.5 i polis %14.6 sı parlamentoda temsili Neden anaokulunda görev yapan kadın sayısı fazla genel olarak şöyle bir tabir vardır insanlar arasında:Kadın çocuğa bakmalı evde oturmalı diye Bundan dolayı çoğu kadın Ana okulu öğretmeni oluyor.Çünkü kadınların sadece çocuğa bakmaları gerektiği gibi yanlış bir düşünce var.Kadınların iş kolunda şirketlerde yer almasının çoğu şirkete verimlilik artışı sağlandığı

  HHazar Gölü Burası muhteşem bir yer otubus beni Hazar gölüne giden yolun başında bıraktı ben bir dolmuşa binip gidebilirdim ama hazara giden 3-4 km yolu yürümek istedim iyiki de öyle yapmışım yol boyunca o güzel havayı içime çektim yolda yürürken bir kayısı ağacına rastladım hemen kolları sıvadım ve ağaca çıktım ve başladım kayısıları yemeye derken yanımda birlikte gelen bir amca aynı yere gitiğimiz için o yolda dolmuş bekliyordu ben ise ağaçta kayısı yiyordum.5 dk sonra bir dolmuş geldi ama dolmuş bizi bir kilometre bile öteye götürmedi çünkü yollarımız ayrılıyordu dolmuştan iner inmez hemen bir traktör amcayla yanımıza yanaştı atladık traktöre traktörun  gideceği yerde durduk amcayla da yollarımız ayrıldı artık kaldım tek başıma az kalmıştı yürümeye devam ettim biraz ilerledikten sonra şimdide bir araba durdu beni gideceğim yere kadar bıraktı amcayla teyze beni bıraktıkları için teşekkür ederim ama seni gideceğin yere kadar bırakalım dediklerinde içimden siz nerden çıkt

 GGaziantep Evet geldik baklavasıyla meşhurr Gaziantep'e Güneydoğu'nun en gelişmiş sanayisine sahip  ve bir o kadar da fıstıklarıyla meşhur olan Antep'e adım atıyorum.Buraya adım atar atmaz yemek bile yemeden önce kale ye gitim ardından Gaziantep'in eski.tarihini ve Şahinbeyi ve arkadaşlarını tasvir Eden müzenin içinde adımımı atım.müze kalenin içerisinde ve çok güzel bir müze heykelerle ve içindeki eserlerle o eski zamanlar çok güzel tasvir edilmiş.müzenin kapısından içeri girer girmez heykeler sizi karşılıyor.Çok zamanım olmadığı için Müzenin duvarındaki bütün yazıların fotoğraflarını çektim hepsini daha sonra okumak için bu blogtan sonra okuyacağım. gaziantep genel anlamıyla büyük bir şehir ulaşımda çok sorun yaşamazsınız ama şehir otobüsleri ve tramvayla çok güzel gezebilirsiniz.Müze den sonra Şahinbey parkına da ve hemen yanında olan lunaparkı gezebilirsiniz en azından ben öyle yaptım.Buranın insanlarından bahsetmeye gerek yok hepsi çok iyil