Ana içeriğe atla

Siyasi görüşüm ve NASIL BİR TÜRKİYEYLE KARŞI KARŞIYAYIZ

                   BU BÖYLE GİDEMEZ

Çoğu kişi siyaseten bahsetme siyasete girme senin başına şu gelir bu gelir .(ama ben buna inanmıyorum özelikle  gençlerin siyasete girmeleri Gerekir gençlerin yenilikçi fikirlerine ihtiyacımız var 60-70 yaşına gelmiş ilk okula bile gitmeyen kendisini geliştirememiş bir insan kalkıp ülkeyi yönetmeye muhtar olmaya,belediye başkanı,vali, kaymakam Olmaya kalkıyor)Sen nereye giriyorsun önce kendini bir geliştir kendine bir şey kat kendini değiştir daha kendini eğitimeden başkalarını yönetmeye kalkıyorsun?Sonrada eğitim iyi değil,ekonomi iyi değil,Sen balığı ağaca tırmanma görevi verirsen tabiki ekonomide batar eğitiminde.Ekonomi den anlamayan insanı ekonomiye ,eğitimden anlamayan insanı eğitime görevine getirirsen tabiki hiçbir şey yolunda gitmez 3 yaşındaki çocuk bile giydiği ayakkabının dolarla alındığını biliyor, bilmem anlatabildim mi şuan bu yazıyı yazarken elimdeki telefonunda dolarla alındığını düşünürken.Bunun için gençlerin siyasete girip kaderlerini kendini geliştirememiş insanların eline bırakmaması lazım.

Turkiyede yaşayıp ta beli bir siyasi görüşünün olmaması imkansız.Kendi  siyasi görüşümü belirtmeden önce Türkiye'de ki insanların siyasete ve partilere karşı nasıl bir tavırla yaklaştıklarını söylemek istiyorum.Türkiyedeki insanların çoğu takım tutar gibi parti tutuyor.Özelikle kendi görüşü Olmayan kendini geliştirememiş kimin doğru kimin yanlış konuştuğunu ayırt edemeyen insanlar.Bir şey doğruysa doğrudur yanlışsa yanlıştır.Buna şöyle bir örnek vereyim küçükken çocuklar anne ve babasının her söylediğini doğru kabul eder.Çünkü daha doğru ve yanlışı ayırt edecek kapasitede değildir.Anne ve babası  ne söylerse Evet babam böyle diyorsa doğrudur der yanlış olsa bile doğru Kabul eder.Siyasetede aynı bir çocuğun doğruyu ayırt edemediği Gibi  siyasetçilerin her söylediği şeyi doğru Kabul edenler var.


Küçükken anne ve babamın her söylediğini doğru Kabul ederdim çünkü doğruyu yanlışı ayırt edecek seviyede değildim ama şimdi onların bana yapmamı söyledikleri çoğu şeyi kendime Uygun bulmuyorum.Bazı insanlar Siyaseteki çoğu kişinin kimin gerçekten doğru konuştuğunu kimin yanlış konuştuğunu ayırt edebilirken çoğu kişide o ne derse doğrudur diyerek yaşıyor.Siyasetçilerin yüzlerine Bakarak anlayamazsınız onların doğruyu konuşup konuşmadığını.Çünkü yüz ifadelerinden duygularını belli etmemek için mimik eğitimi alırlar.Ancak onların sözlerinden onların doğrumu yanlışmı söylediklerini anlayabilirsiniz bunu da ancak kendini geliştirmiş insanlar anlayabilir.


SİYASİGÖRÜŞÜM:

Benim siyasi görüşüme gelirsek ne takım tutarım ne parti.Benim siyasi görüşüm gelişmiş çağdaş seviyede her konuda öncü olan kendi ürününü kendisi üreten, teknoloji de ,uzay araştırmalarında, enerjide, eğitimde gelişmiş bir Türkiye.Yani şöyle ki sabahtan akşama kadar şu siyasetçi ne dedi bu ne dedi demek yerine Biz neler yaparsak teknolojide,enerjide,sağlıkta, tarımda diğer devletlerin önüne geçebiliriz diye düşünmeliyiz.Başarı aşk gibidir.Başarı onu Arzulayan ve onun peşinden gidene gelir.Ben oturuyorum evde ve başarının bana gelmesini bekliyorum bu mümkün mü? Mümkün değil.tesla peşinden giti alternatif akımı buldu Einstein, Galileo,newton hepsi peşinden gitiler.
Ülkemizde okuma yazma bilmeyen 3.8 milyon insan var Danimarkanın nüfusu 5.4 milyon böylemi dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisine gireceğiz böyle mümkün değil ayaya kalkıp bir şeyler yapmamız gerekiyor.

Düşüncelerinizi yorumlar bölümünde bekliyorum ❤️👈


Yorumlar

  1. Kesinlikle katılıyorum 👌👌Üretmek, üretmek... Ve başarı dediğiniz gibi ayağımıza gelmez. Peşinden koşmazsak tamamen, bitmiş, tükenmiş bir ülke olacağız. Ama gençlere inanıyoruz. Bunu onlar başaracak!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEN KİMİM BU DÜNYADAKİ YERİM NE?

  ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ETMEK SUÇTUR. Çevremize baktığımız zaman çoğu kişinin Hayali yok ne için yaşadığının farkında bile değil.Ne için varsın sen bu Hayata diyorsun birisine şey işte bir ev alayım bir araba alayım geçinip gideyim diyor.Bir insanın yaşamı Sadece bunlardan ibaret olmamalı.İnsan Kendisine şu soruları sormalı -Ben Kimim? -Bu dünyadaki yerim ne -Ne için varım -Ne yapmak için gönderildim ben Sadece 3.500 maaş alıp ömür boyu bir ev bir araba için 9'dan 5'e Adeta bir hamster çemberinde dönüyormuş gibi yaşamak için mi varız.Hayır ben Buna inanmıyorum Beni bunlara sürüklemelerine,bana bunları Tavsiye etmelerine izin vermem,dinlemem,yapmam.Ben asıl yapmam gereken Neyse varoluş sebebim gönderiliş nedenim neyi gerektiriyorsa onu yapmayı seçiyorum bana dayatılanı değil,benden istenileni değil.Bana nasıl Mutlu olacağımı söyleyen ama kendileri  mutluluğun tanımını bile yapamayan insanların beni manipüle etmelerine İzin Vermem,sizde İzin Vermeyin.

İNSAN NEYLE YAŞAR

    İnsan ne için yaşar, İnsanlar temelde Mutlu Olmak için yaşar.Mutluluk kişiden kişiye göre değişir.benim mutluluk tanımım kendim için mutluluk eşittir mücadele ben bir şeyler için mücadele eğitimde daha mutlu oluyorum.Sonuç hepimizi mutlu eder ama sonuca giderken karşılaştığımız zorluklara verdiğimiz mücadele de sonuç kadar bizi mutlu eder.Kimse sizin verdiğiniz mücadeleye bakmaz insanlar genel olarak sizin sonuçlarınıza bakar bu yüzden sonuçlar Bizim için önemlidir.Bahane bulmak adlı blogumdada bu konuya değinmiştim sen istediğin kadar konuş babam zengin değildi,iyi bir şehirde değildim, kız arkadaşım beni aldattı hoca puanımı kırdı bunlar Kimsenin Umurunda değil sizin sonuçlarınız konuşur.Bu yüzden şundan dolayı olmadı Bundan dolayı olmadı şeylerini bir kenara bırakıp mücadele etmeliyiz.Son 50 yılda dünya çok gelişti insanoğlu bir koşuşmanın bir kaosun içine sürüklendi.Bir hızlı yaşam hayatı kaçırma endişesiyle çok çabuk yaşamaya çalışıyor.Boylece hayata çoğu şeyi kaç

Bunu Okumadan Sakın üniversiteye gitme

 Hepinizin katledilmiş ama daha ölmeyen birer fidansınız ölmeden Kendinizi yeniden doğurmalısınız. Okul balığı, köpeği, yılanı, maymunu Bir araya toplayıp hepsine aynı testi uyguluyor, hepsine ağaca tırmanın diyor.Ağaca tırmanan Maymun kazanıyor, ağaca tırmanamayan balık kaybetmiyor.Nasıl Maymun,balık, birbirinden farklıysa okul sırasındaki Ali, Ayşe Süleyman, Zeynep de birbirinden farklı.Ama Bu öğrencileri aynı kişi aynı şeyleri tekrar tekrar anlatıyor.Süleyman çok farklı Hayaleri, hedefleri olan birisi, Zeynep bambaşka biri oda farklı yetenekleri, Hayaleri olan birisi. Okulda boksör olacak, ressam, tarihçi, müzisyen bilim adamı olacak İnsanları  bir araya topluyorlar hepsine aynı şeyleri öğretiyorlar.Resam olacak adama neden matematik dersi veriyorsun ki Belki matematiğe yeteneği yok şimdi sen. Onu matematik yapamadığı için değerlendirip kendisinin bir Aptal olduğunu düşünmesine çalışmıyorsunda ne yapıyorsun sen benim yeteneğimi katletmiyorsunda ne yapıyorsun ressam olaca