Ana içeriğe atla

Türkiye'de Son Durum Ne

 

GENÇLER  GÜCÜNÜN FARKINA VARACAK

Sistemin kölesiyiz.Eğer bir an önce kafamızı kaldırmazsak dünyada neler olup bittiğini anlamadan, saçma sapan nedenlerle birbirimi yiyip bitireceğiz.

Kırathane açarak ülke kurtulmaz.Her yeri beton yuvası yapmakla da ülke gelişmez.İlçe kalkınsın diye her ilçeye meslekokul yapmak nasıl bir mantıktır.Hangi kafada yaşıyorsunuz.oldu olcak her mahaleyede bir Üniversite yapın.Siz eğitimle ticareti birbirine karıştırmışsınız.Bu blog da genel olarak sadece ülkenin gelişimini etkileyen faktörler nelerdir bunun üzerinde duracam.İlerleyen zamanlarda Eğitim,ekonomi,gençlere yatırım,TÜİK işsizlik ,istihdam ve basın özgürlüğü konularından bloglar Gelecek takipte kalın tek amacım türk insanının bilinçlenmesi.Televizyonlar,gazeteler, yöneticiler, doğruları aktarmıyor.Sadece çok az bir kısmını ya da bilmemiz gerektiği kadarını anlatıyor.
Hal böyle olunca halk ta bir dar ve geri kafalının uydurma düşünceleri etrafında toplanıp onun peşinden gidebiliyor.Buna bir dur demek ülkede kendisini geliştiren gençlerin önünü açmak gerekir.Gençlerin gözlerini kapatırcasına gerçeklerden uzaklaştırmak,kendilerinden uzaklaştırmak,onlara engel olmak sadece kendi neslini kendi elleriyle yok etmekten başka bir şey değildir.
Unutmayın ki bir ülkeyi şahlandıracak olanda en dibe götürecek olan da yine gençlerdir.Çoğu insan bunları konuşmak sana mı kaldı  diye konuşur.Ama benim "Umurunda değil" Ben konuşmayayım o konuşmasın kim ne yapacak, kendisi için, ailesi için, ülkesi için ki bu en önemlisi bunun için ne yapacak Hayır,ben buna izin veremem gençlerin yılgın,pes etmiş gelecek kaygısı içerisinde yaşamalarına,bu ülkede yaşayıp ta
anne babaların,öğretmenlerin,Kendini geliştirememiş dar kafalı insanların  Gençlerin önünde engel olmak isteyenlere onları yok saymalarına onları görmemelerine göz yumamam elimden geldikçe gerçekleri aktarıp insanların bilinçlenmesini sağlayacağım.onlarında bana birşeyler aktarması gerekebilir bilmemek çok doğaldır.asıl apatalık bilmediğini bilmemektir.

Bizleri hep kendisini geliştirememiş entelektüel seviyede olmayan duyarlılığı az olan insanlara nasıl yaklaşılması gerektiğini bilmeyen,Aileler,öğretmenler,yöneticiler yöneti Ama burada bunları eleştirmeyecem.Çünkü geçerli bir görüşte şöyle ki halk arasında bunlar gibi olanların sayısıda çoğunlukta.

Bunun için Bizim kendimize bir şeyler katıp kendimizi geliştirip, kendimizi değiştirip, sonra bu İnsanlara bir şeyler öğretmek için çalışmalıyız.
Yoksa sadece oturduğumuz yerden bir şeyler Yapmadan İnsanlara şunu yap bunu yapma demek çok kolaydır.Böyle yaptığınızda sonu olmayan bir tartışmanın fitilini ateşlemiş olursunuz.Bu size bir şey katmaz.Birilerini değiştirmek mi istiyorsun?işe ilk önce kendinden başla.Ben sürekli kendime soruyorum.Davut birilerini, birşeyleri değiştirmek mi istiyorsun?ama bunun için Kendini değiştirmelisin,adeta kendini yeniden doğurmalısın.Çünkü 19 yıldır sana hep seni kısıtlayan,seni durduran,sana ayak bağı olan bilgiler öğretildi.Önce bu dogmaları yıkmalısın kafanda.Ondan sonra kendinin yeni versiyonunu oluşturmalısın.

Dünyayı değiştirmek isteyen adamın hikayesini az çok hepiniz bilirsiniz ilk önce dünyayı değiştirmeye kalkar.Beli bir müddet sonra bunu yapamayacağını anlar sonra ülkesini değiştirmeye kalkar.Bunun olmayacağını görünce şehrini o da olmayınca ailesini değiştirmek ister.Ama bu seferde baltayı taşa vurur.En son yaşlı ve ölüm döşeğinde ben kim dünyaları değiştirmeye kalktım.Ama şunu anladım ki ilk önce kendimi değiştirmeliymişim.Meğer kendimi değiştirmeden diğerlerine bir etki edemezmişim.

Bu hikâyeden anlayacağınız üzere işe kendinizle başlamak gerekiyor.Yoksa sizi anlamayan bir ailenin,işini yapmayan bir belediyenin,sizin düşüncelerinize değer vermeyen insanların ellerinde mahkûm olursunuz.Sonra da oturduğunuz yerden ona buna söylenirsiniz.Yok yollar kötü şu eksik bu neden var diye diye söylenirsin.Ben bu  durumu insanın insana dayatması olarak görüyorum.Kendim etim kendim buldum misali.




Bu kadar konu arasında benim için en hassas olan konuyu konuşmamak olmaz "ÇEVRE KİRLİLİĞİ, DOĞAYI KORUMAK VE YENİLEBİLİR ENERJİ"Benim hassas konularımdandır.

Gitikçe artan petrol kullanımıyla ülkede çevre,hava, toprak su tarım çok kötü etkilenmekte, diğer ülkelerde Avrupa ülkelerinde yenilebilir enerji kullanmayı artırıp çevreyi koruma adı altında projeler yürütürken, ülkemizin gemilerle petrol aramasına şaşırıyorum.

Denizlerde yaşayan dünyada ki oksijenin büyük bir kısmını üreten algler denizlere sızan petrole zarar görüyor.Petrole çalışan araçlar havayı çok kirletmekte, hâlbuki artık çoğu yerde elektrikli araçlar kullanılıyor.

İleride petrole çalışan araç sayısında azalma olacak çünkü gittikçe artan küresel ısınma ve iklim değişikliği tüm dünyayı olumsuz etkiliyor,sel ve taşkınlar artarken buzullar erimekte.Bunanla Birlikte Hergün dünyada çok sayıda insan çevre kirliliği yüzünden yaşamını kaybediyor.Ülkemizde yapılan petrole çalışan termik santral havayı kirletmekte ve çok sayıda insanda kanser  riski ve genetik hastalıklar artıyor.
Kendi elerimizle doğayı yok ediyoruz.Ve ne yazık ki kimsede buna ses çıkarmıyor.Ses çıkaranlarıda, doğruları konuşanlarıda ne yazık ki ya yandaş yada vatan haini, yada çevre düşmanı olarak tutuklanılıyor.
Buna karşın hergün haberlerde tacizcilerin, gaspçıların, hırsızların adliyelerden ellerini kollarını sallayarak çıkışlarını görüyoruz.Ve buna da Adalet deniliyor.Şöyle bir söz okumuştum:
"Bir ülkede Adalet yoksa o ülkede hiç bir şey yok demektir."
Basın özgürlüğünün olmadığı hayatın gerçeklerinin Tv ile aktarıldığı bu dünyada insanlar gelişmeleri TV 'den takip ediyor.Ama yeni nesil Z kuşağı akılı Tv' doğruları yansıtmadığını bildiği için yeni nesil gelişmeleri internet ve sosyal medyada takip ediyor bunun için gençlerin gücünden korkuyorlar.Gençlerin hurafelere,yalanlara karnı tok 





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEN KİMİM BU DÜNYADAKİ YERİM NE?

  ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ETMEK SUÇTUR. Çevremize baktığımız zaman çoğu kişinin Hayali yok ne için yaşadığının farkında bile değil.Ne için varsın sen bu Hayata diyorsun birisine şey işte bir ev alayım bir araba alayım geçinip gideyim diyor.Bir insanın yaşamı Sadece bunlardan ibaret olmamalı.İnsan Kendisine şu soruları sormalı -Ben Kimim? -Bu dünyadaki yerim ne -Ne için varım -Ne yapmak için gönderildim ben Sadece 3.500 maaş alıp ömür boyu bir ev bir araba için 9'dan 5'e Adeta bir hamster çemberinde dönüyormuş gibi yaşamak için mi varız.Hayır ben Buna inanmıyorum Beni bunlara sürüklemelerine,bana bunları Tavsiye etmelerine izin vermem,dinlemem,yapmam.Ben asıl yapmam gereken Neyse varoluş sebebim gönderiliş nedenim neyi gerektiriyorsa onu yapmayı seçiyorum bana dayatılanı değil,benden istenileni değil.Bana nasıl Mutlu olacağımı söyleyen ama kendileri  mutluluğun tanımını bile yapamayan insanların beni manipüle etmelerine İzin Vermem,sizde İzin Vermeyin.

İNSAN NEYLE YAŞAR

    İnsan ne için yaşar, İnsanlar temelde Mutlu Olmak için yaşar.Mutluluk kişiden kişiye göre değişir.benim mutluluk tanımım kendim için mutluluk eşittir mücadele ben bir şeyler için mücadele eğitimde daha mutlu oluyorum.Sonuç hepimizi mutlu eder ama sonuca giderken karşılaştığımız zorluklara verdiğimiz mücadele de sonuç kadar bizi mutlu eder.Kimse sizin verdiğiniz mücadeleye bakmaz insanlar genel olarak sizin sonuçlarınıza bakar bu yüzden sonuçlar Bizim için önemlidir.Bahane bulmak adlı blogumdada bu konuya değinmiştim sen istediğin kadar konuş babam zengin değildi,iyi bir şehirde değildim, kız arkadaşım beni aldattı hoca puanımı kırdı bunlar Kimsenin Umurunda değil sizin sonuçlarınız konuşur.Bu yüzden şundan dolayı olmadı Bundan dolayı olmadı şeylerini bir kenara bırakıp mücadele etmeliyiz.Son 50 yılda dünya çok gelişti insanoğlu bir koşuşmanın bir kaosun içine sürüklendi.Bir hızlı yaşam hayatı kaçırma endişesiyle çok çabuk yaşamaya çalışıyor.Boylece hayata çoğu şeyi kaç

Bunu Okumadan Sakın üniversiteye gitme

 Hepinizin katledilmiş ama daha ölmeyen birer fidansınız ölmeden Kendinizi yeniden doğurmalısınız. Okul balığı, köpeği, yılanı, maymunu Bir araya toplayıp hepsine aynı testi uyguluyor, hepsine ağaca tırmanın diyor.Ağaca tırmanan Maymun kazanıyor, ağaca tırmanamayan balık kaybetmiyor.Nasıl Maymun,balık, birbirinden farklıysa okul sırasındaki Ali, Ayşe Süleyman, Zeynep de birbirinden farklı.Ama Bu öğrencileri aynı kişi aynı şeyleri tekrar tekrar anlatıyor.Süleyman çok farklı Hayaleri, hedefleri olan birisi, Zeynep bambaşka biri oda farklı yetenekleri, Hayaleri olan birisi. Okulda boksör olacak, ressam, tarihçi, müzisyen bilim adamı olacak İnsanları  bir araya topluyorlar hepsine aynı şeyleri öğretiyorlar.Resam olacak adama neden matematik dersi veriyorsun ki Belki matematiğe yeteneği yok şimdi sen. Onu matematik yapamadığı için değerlendirip kendisinin bir Aptal olduğunu düşünmesine çalışmıyorsunda ne yapıyorsun sen benim yeteneğimi katletmiyorsunda ne yapıyorsun ressam olaca