Ana içeriğe atla

Otoriter Babalar ve Aile baskısı

 Özgürlüğün senine elinde

Malesef ki ülkemizde çoğu çocuk otoriter ailelerin kurbanı oluyor.

Aranızdan çoğunuz Bir şeyler Yapmak İstiyor.Ama ailenizin buna nasıl tepki vereceğini düşünüyor veya belkide bazılarınız neler yapmak istediğini onlara söyledi ama karşı çıktılar.Size sadece şunu söyleyeyim:Bu sizin hayatınız,sizin hayaleriniz kimse sizin Hayalerinizi sizin yerinize gerçekleştirmeyecek onu yanlızca yapabilirsiniz.Ne sizin anneniz ne sizin babanız ne arkadaşlarınız ne de hocalarınız.
Her çocuk bir gün büyür gelişir ve kabuğundan çıkmak ister Ama anne ve babaları onları çok sevdikleri için öyle korurlarki hiçbir şey yapmalarına İzin vermez.Sevmediklerinden değil başlarına bir şey geleceklerinden endişe duydukları için.Ama burada çok yanlış bir norm var.Çocuklar dışarı çıkmadan, Yaralanmadan, başarısız olmadan,iflas etmeden ne gelişirler ne de başarılı olurlar.Hal böyleyken Hem onların bir şeyler yapmalarını engleyip hem de onlardan bir şeyler başaramalarını beklemek büyük bir saçmalıktır.


Bu konuda Anne ve babalara bir diyeceğim yok çünkü onlarda Kendi anne ve babalarından gördükleri modele bizi yetiştirmeye çalışıyorlar şunun gibi 90'ların müfredatıyla 2000'li çocuklara eğitim vermek gibi elma ağacından armut vermesini beklemek gibi.Bu bize dayatılan normlar Bizim jenarasyonumuza uymuyor.Yarın öbür gün bende çocuğumla aynı şeyleri yaşayacağız bir nevi kuşak çatışması gibi bir şey.Benim kendi kanaitim çocuklarımıza kendi dönemimizin anlayışıyla değilde onların içinde bulundukları dönemin koşullarını ele alarak yaklaşırsak onları daha iyi anlayabiliriz.Anne ve babanızı dinlemeyin geleceğiniz konusunda.Tercih döneminde tercih vermeye gittiğimde çoğu çocuğun velisi elinden tutmuş gelmiş,Velilerin elinde bir kağıt (sanki çocuk babasının hangi okula gideceğini bir kağıda yazmış ta babasının tercihini vermeye gelmiş gibi bir hava vardı.)

Ya Allah aşkına çocuğa Kendi fikrini söyleme imkanı bile vermemişler.Halbuki o üniversiteye o çocuk gidecek Bırak  kendisi Kendi gitmek istediği yere gitsin.Senin söylediğin yere gittiğinde Mutsuz yada başarısız olduğunda bunun bedelini o ödeyecek sen değil.1 yıldır bize dayatılan normlar Nelerdir,kendimi onlardan nasıl korurum insanları nasıl bu konularda bilgilendirebilirim Diye düşünüyorum.Çok sayıda veriye ulaştım,çok sayıda çözüm yolu buldum.Çoğu insan karşı geldi çoğu insanında gözü açıldı.



Çevremde görüyorum çoğu İnsanlar bir araya geldiklerinde ailelerinin onlara yapmalarını istedikleri çoğu şeyi kendilerine Uygun bulmadıklarını söylüyor.Ama bunu onlara söyleyemiyorlar.Sadece Aile değil, toplum,okul,sistem tarafından Z kuşağına dayatılan onlarca norm var.Çocuklar bu Sistemin içinde sıkışmış  çıkamıyorlar.Yılgın ve pes etmiş görünüyor çoğu insan.Bakıyorum etrafıma birilerini görüyorum yılgın,boynu bükük yürüyor,sanki herşeyini kaybetmiş yanına gidiyorum alie diyor diğerinin yanına gidiyorum okul diyor.Öbürü gelecek kaygısı diyor.

Atatürk'ün çok sevdiğim bir sözü var:"UMUTSUZ ANLAR YOKTUR, UMUTSUZ İNSANLAR VARDIR."

Ben umudumu hiç kaybetmedim ve Asla kaybetmiyecem,umut her zaman vardır.Sadece kendinize güvenin ve ailenize,okula,hocalara,sisteme karşı dik durun ve Mücadele edeceğinizi gösterin.Ben kendim bir şeyler yapabilirim diyin kendinize.Ailem yanımda olmasada,okulum olmasada bana yol gösterecek akıl hocalarım olmasada etrafımda,bana el uzatacak arkadaşlarım olmasada Ben birşeyler yapacağım ve yapmaktanda geri durmayacağım diye kendinize söz verin.

kendinize inanın çünkü bu hayata kendinizden başka güvenecek kimseniz yok bugünde yanınızda olacak tek kişi sizsiniz ve  Bundan 10 yıl Sonrada yanınızda olacak tek insan gene siz olacaksınız.Bunun için kimsenin sizin için aldığı kararları önemsemeyin.Bırakın insanlar konuşsunlar.Bakacaklarki siz onları değil kendi yolunuzdan gidiyorsunuz işte o zaman sizi rahat bırakmaya başlayacaklar.Etrafımdaki insanlar diğer insanlardan gelen tepkileri çok önemsiyorlar.Bunu giysem ne derler, Oraya gitsem ne derler,o çocukla konuşsam ne derler diye oysaki başkaları bazen onların farkında bile değildir.Kendi kendine ona dayatılan düşünme biçimiyle düşünür ve Yapmak istediği çoğu şeyi başkaları ne der diye düşünüp yapmıyor.Böylece kendi hayatını değil Başkalarının onun nasıl yaşamasını söylediği gibi yaşıyor.

"Başkalarının kontrolünde yaşayan insanlar Nehrin akıntısına kapılmış gibidirler ve Kendilerine geldiklerinde iş işten geçmiş olur."

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEN KİMİM BU DÜNYADAKİ YERİM NE?

  ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ETMEK SUÇTUR. Çevremize baktığımız zaman çoğu kişinin Hayali yok ne için yaşadığının farkında bile değil.Ne için varsın sen bu Hayata diyorsun birisine şey işte bir ev alayım bir araba alayım geçinip gideyim diyor.Bir insanın yaşamı Sadece bunlardan ibaret olmamalı.İnsan Kendisine şu soruları sormalı -Ben Kimim? -Bu dünyadaki yerim ne -Ne için varım -Ne yapmak için gönderildim ben Sadece 3.500 maaş alıp ömür boyu bir ev bir araba için 9'dan 5'e Adeta bir hamster çemberinde dönüyormuş gibi yaşamak için mi varız.Hayır ben Buna inanmıyorum Beni bunlara sürüklemelerine,bana bunları Tavsiye etmelerine izin vermem,dinlemem,yapmam.Ben asıl yapmam gereken Neyse varoluş sebebim gönderiliş nedenim neyi gerektiriyorsa onu yapmayı seçiyorum bana dayatılanı değil,benden istenileni değil.Bana nasıl Mutlu olacağımı söyleyen ama kendileri  mutluluğun tanımını bile yapamayan insanların beni manipüle etmelerine İzin Vermem,sizde İzin Vermeyin.

İNSAN NEYLE YAŞAR

    İnsan ne için yaşar, İnsanlar temelde Mutlu Olmak için yaşar.Mutluluk kişiden kişiye göre değişir.benim mutluluk tanımım kendim için mutluluk eşittir mücadele ben bir şeyler için mücadele eğitimde daha mutlu oluyorum.Sonuç hepimizi mutlu eder ama sonuca giderken karşılaştığımız zorluklara verdiğimiz mücadele de sonuç kadar bizi mutlu eder.Kimse sizin verdiğiniz mücadeleye bakmaz insanlar genel olarak sizin sonuçlarınıza bakar bu yüzden sonuçlar Bizim için önemlidir.Bahane bulmak adlı blogumdada bu konuya değinmiştim sen istediğin kadar konuş babam zengin değildi,iyi bir şehirde değildim, kız arkadaşım beni aldattı hoca puanımı kırdı bunlar Kimsenin Umurunda değil sizin sonuçlarınız konuşur.Bu yüzden şundan dolayı olmadı Bundan dolayı olmadı şeylerini bir kenara bırakıp mücadele etmeliyiz.Son 50 yılda dünya çok gelişti insanoğlu bir koşuşmanın bir kaosun içine sürüklendi.Bir hızlı yaşam hayatı kaçırma endişesiyle çok çabuk yaşamaya çalışıyor.Boylece hayata çoğu şeyi kaç

Bunu Okumadan Sakın üniversiteye gitme

 Hepinizin katledilmiş ama daha ölmeyen birer fidansınız ölmeden Kendinizi yeniden doğurmalısınız. Okul balığı, köpeği, yılanı, maymunu Bir araya toplayıp hepsine aynı testi uyguluyor, hepsine ağaca tırmanın diyor.Ağaca tırmanan Maymun kazanıyor, ağaca tırmanamayan balık kaybetmiyor.Nasıl Maymun,balık, birbirinden farklıysa okul sırasındaki Ali, Ayşe Süleyman, Zeynep de birbirinden farklı.Ama Bu öğrencileri aynı kişi aynı şeyleri tekrar tekrar anlatıyor.Süleyman çok farklı Hayaleri, hedefleri olan birisi, Zeynep bambaşka biri oda farklı yetenekleri, Hayaleri olan birisi. Okulda boksör olacak, ressam, tarihçi, müzisyen bilim adamı olacak İnsanları  bir araya topluyorlar hepsine aynı şeyleri öğretiyorlar.Resam olacak adama neden matematik dersi veriyorsun ki Belki matematiğe yeteneği yok şimdi sen. Onu matematik yapamadığı için değerlendirip kendisinin bir Aptal olduğunu düşünmesine çalışmıyorsunda ne yapıyorsun sen benim yeteneğimi katletmiyorsunda ne yapıyorsun ressam olaca